Ticari Davalarda Ticari Defterlerin Mahkemeye Sunulması ve Delil Olması Ticari Davalarda Ticari Defterlerin Mahkemeye Sunulması ve Delil Olması Ticari defterler, yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defteridir. Ticari davalarda ticari defterlerin delil olarak büyük önemi vardır. Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması konusu daha önce Türk Ticaret Kanunu ile düzenlenmekteydi (6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu m.82-86). Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda bu konuda hüküm bulunmamaktadır. Bugün için konu Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile düzenlenmiştir. HMK m.22’ye göre; Genellikle ticari defterlere delil olarak taraflar dayanmaktadır ancak ticari defterlerin ibrazına mahkeme kendiliğinden de karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilmesi şartları şunlardır: Ticari defterler kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olmalıdır. Açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olmalıdır. Defter kayıtları birbirini doğrular nitelikte olmalıdır. Diğer tarafın bu koşullara uygun olarak tutulmuş defterlerinin dava konusu ile ilgili hiçbir kayıt içermemesi halinde defterler sahibi lehine delil teşkil etmez. Bu şartlara göre tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Bu şekilde tutulmuş ve aksi kesin delillerle ispat edilmemiş olan ticari defter kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi ise şu koşullara bağlıdır: Diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlar, sunulan bu defterlerdeki kayıtlara aykırı olmamalıdır veya Diğer taraf ticari defterlerini ibraz etmekten kaçınmış olmalıdır. Bu düzenlememin ilk halinde karşı tarafın defterlerinde bu konuda kayıt bulunmaması halinde bu durum defter sahibi aleyhine yorumlanıyordu. Ancak 22.7.2020 tarihli değişiklikle bu durum düzeltildi. Böyle bir ticari ilişki olmaması halinde, karşı tarafın ticari defterlerinde bir kayıt olması da beklenemez. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdikleri kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtirse ve diğer taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.