Kira Alacaklarında Yetkili İcra Dairesi Kira alacakları için hangi icra dairesinden takip başlatılabilir? Konut kiralarında, gecikmeye bağlı olarak kira borcuna dair alacak ve faizleri icra takibi yoluyla isteyebilmek mümkündür. Ancak bu noktada icra takibinin nerede başlatılması gerektiğiyle ilgili bir takım soru işaretleri ortaya çıkabilmektedir. Kanundaki yetki esaslarını incelediğimizde konunun aydınlanacağı görülecektir. Alacaklının ikametgâhına yahut ifa yeri olarak tayin edilen yere borçlu tarafından götürülecek veya masrafı ve hasarı borçluya ait olarak nakledilecek şeylere ilişkin borçlara götürülecek borç denir. Para borçları da götürülecek borçlar arasındadır. ( TBK m.89) Borçlu ifa zamanında borç konusunu ifa yerinde hazır bulundurmadığında, ifadan kaçınmanın sonuçları ortaya çıkabilmektedir. İcra ve İflas Kanunu m. 50’ye göre, para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda genel yetki ve özel yetki halleri belirtilmiştir. Genel yetkili mahkeme davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Bu sebeple kiracının yerleşim yerinde, yani kiralananın bulunduğu yerde takip başlatmak genel yetki kuralı gereğince mümkündür. Aynı zamanda kanun yetki başlığı altında “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” diye belirtmiştir. Burada sözleşmeden doğan borçlar için genel yetki kuralına bir alternatif tanınmış, davalının yerleşim yeri dışında sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkili kabul edilmiştir. Belirttiğimiz üzere kira borcu para borcu olduğundan ve para borçları götürülecek borçlar arasında bulunduğundan, kiralayanın yerleşim yeri de burada yetkili kabul edilmelidir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin E. 2017/5887 K. 2019/1307 T. 19.2.2019 “İtirazın iptali davasına konu icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılması gerekir. Somut olayda davacı icra takip talebinde alacağını sözleşmeye dayandırmaktadır. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 05.01.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. TBK.’nun 89. maddesi uyarınca borcun ifa yeri taraflarca açıkça belirlenmemişse para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Dava, davalı kiralayana ödenen peşin kira bedelinden tahliye sonrası kalan kısma ilişkin bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Kira bedelinin iadesi yönünden kiracı alacaklı, kiralayan borçlu konumundadır. Fazla ödenen kira bedelini iade etme borcunun ifa yeri, davacı alacaklının ikametgahıdır. Bu hüküm uyarınca alacaklının yerleşim yeri icra dairesinin yetkili olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gibi kabule göre de mahkemece yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığı kabul edilmekle, yetkili icra müdürlüğünü belirtip, yetkili icra müdürlüğünde yapılmış bir takip bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi de yerinde değildir.” şeklinde alacaklının yerleşim yerinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Kanundan ve Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere özetle; Genel yetki kuralı gereğince davalının yerleşim yerinde icra takibi yapılabileceği gibi sözleşmenin ifa edileceği yerde de yapılması mümkündür. Kira borcu bir para alacağı olduğundan götürülecek borçlar arsındadır. Götürülecek borçlarda ifa yeri alacaklının yerleşim yeri olduğundan hem kiracının hem de kiralayanın yerleşim yerinde icra takibi yapılması mümkündür. Stj.Av.Merve Çelik